­
­

Defter Yapımı 3 - 30.04.2015 / Ersin Doğan Design - Ifyouwanttobeall

By Unknown - Ocak 28, 2018



Yine bir defter ve yine bol sevgi harmonisi...
O kadar net anladım ki -kendime özgü- bu defterleri yapmak gerçekten bana mutluluk veriyor! Birde sevdiklerine hediye etmek, o mutluluğu derinlerde daha da ölümsüzleştiriyor.

Hayatlarımıza o kadar çok insan giriyor ki, ancak bir kaçı sonsuza dek kalıyor.
Bir kaçı hayatına girer girmez, ikinci gün maaşını sorarken,
bir kaçı ortaya yüreğini koyuyor.

***
Kendim ile ilgili bas-bas bağırıp konuşmayı çok sevmesem de,

öyle merak edenler var ki artık yanıtsız bırakamadım.
Ben iç mimar değilim, geçen yıl İşletme bitirdim. Ve bir şirketin, muhasebe finans departmanında çalışıyorum.
Yarı ve tam zamanlı olarak toplamda 3,5 yıldır ait olmadığım bu mesleği yapıyorum.
Ancak insanın hayatta bazen çok fazla seçeneği olmuyor, bazı anlarda sadece önüne sunulanı en iyi şekilde yaşamaya çalışıyorsun. Çıkmazların oluyor, erteliyorsun sadece.
Bir çok şeye sessiz kalıyor, kendin olabildiğin anlarda çoğalıyorsun.
Başarılı olma dürtüsü içini kemirirken, umudu geleceğe atıyorsun.
 Öğrendiklerin-öğretilerin bir bütün olduğunda, gerçek seni hissediyorsun.

Evet henüz bir iç mimarlık diplomam yok, ancak gönlüm öyle titriyor ki bu işe, bazen ben bile inanamıyorum. Her şey diploma da değil tabii ki, ancak eğitimsiz de olmuyor.
Ama asıl eğitim, insanın kendisine sunduğu öğretiler bence.
Ve ben bu öğretileri öğrenip, çoktan sindirdim içime.
Velhasıl kelam, seneye iç mimarlık yetenek sınavına hazırlanmaya karar verdim son bir kaç aydır. Akabinde, sınavın seneye kaldıracağını duydum. Belirsizlik yine nüksetmişti.
Ve "ortaya yüreğini koyan" insanlar sayesinde bu kararın iptal olduğunu öğrendim. Her şey pat pat gitmedi tabii ki, sevinçler-üzüntüler ile geçen bir süreçti.

Sahildeki Ev'in sahibesi Sevgili Ayşegül bir
 postunda 
"Hayaller dükkanı" adlı bir yazısını paylaşmıştı. O yazı beni o kadar etkilemişti ki,
her şeyin bu kadar dibimde olduğunu bir kez daha hatırlatmıştı.

Bende o yazının altına;

"
Ayıla bayıla okudum, tekrar ve tekrar okudum. Ayşegül, en güzel yazın olmasına hiç şaşmadım biliyor musun? Tek geçerim ben bunu, her anlamda!

İki hafta önceydi, hayalim olan "iç mimarlığı" okumaya tam karar vermiştim(ki bu süreç, daha doğrusu kendim için bir şeyleri yapma sürecim bile uzunca bir dilimi kapsıyor). Seneye yetenek sınavına, -işten sonraki zamanlarımda- hazırlanıp, bir daha ki senede yeniden üniversite okumaya can atıyordum. Bir hafta önce, seneye yetenek sınavlarının kalkacağını ve aralarında da iç mimarlığın olduğunu duydum. Kime sorduysam, farklı bir cevap alamadım. Gerçekten çok üzüldüm... Vazgeçmedim, sadece yeniden belirsizliğe düştüm. Dönem dönem bende çok yazarım, ancak bu kez biraz daha ağırlık vermek istiyorum. Belli mi olur? Belki bir kaç yıl sonra, bu satırlara tekrar dönerim...
Çok iyi geldi bu yazı bana, sağ ol!"


...yazmıştım, üstünden bir kaç hafta sonra ise kararın iptal olduğunu öğrendim.Benim hayaller dükkanımda meyve vermeye başlamıştı.
Şimdi seneye yetenek sınavı için hazırlanacağım, olmadı bir daha ki sene yine deneyeceğim.
Bu satırlarda burada dursun dedim, kim bilir günün birinde hepsi gerçek olur.

***

Ha ne diyordum?
Defter... :)




*Bir gün sayfalar için uğraştım, diğer gün ise birleştirme, kapak ve dikim ile...

Daha önceki defterlerde yapım aşamalarından bol bol bahsetmiştim.

1-2-3 
(Öncekileri görmek için, rakamlara tıklamanız yeterli.)




 

Fotoğraflar bir çok şeyi anlatmıştır diye düşünerek, gönül rahatlığı ile söylüyorum ki
bu defter -yüreğini ortaya koyan- birine gitti.
Ancak bu kez cepleri ben doldurdum, fotoğraflar ve yazılar ile. :)

Defterin güzelce sayfalarını, arka kapağını çektim ancak gelin görün ki ön kısmı çekmeyi unuttum.

Hemen hediyeyi vereceğim için, acele ile çıkmıştım evden. Yolda fotoğraflara bakarken çekmediğimi anladım ve verdikten sonra cafe de ön kısmını da fotoğrafladım. :)

Hani olur da görüşemez isek, şimdiden herkese iyi hafta sonları!


  • Share:

Bunları da Beğenebilirsin

0 yorum